img.jpd-Hz. Davud Aleyhisselâm'ın Vefatı- kuranbahcesi.blogspot.com

Hz. Davud Aleyhisselâm'ın Vefatı


Davud Aleyhisselâm, son zamanlarında bir gün Allah'a:

"Ya Rab! Ömrüm uzadı, yaşım büyüdü. Bacaklarım zayıfladı. diyerek halini arzetmişti. "

Yüce Allah ona:

"Ey Davud! Ne iyidir o kişi içindir ki, ömrü uzamış ve ameli güzel olmuştur." diye Vahy buyurdu.

Davud Aleyhisselâmın hastalığı şiddetlenip ağırlaşınca, oğlu Süleyman Aleyhisselâm'a:

"Sen, İlah'ın olan Rabb'in tavsiyelerine göre amel ve hareket et. O'nun, Musa b. İmran'a indirdiği Tevrat'ta ki Misakları, Ahidleri ve Tavsiyeleri koru. " dedi.

 Davud Aleyhisselâm, ailesi hakkında son derece kıskançtı. Dışarıya çıktığı zaman kapılar kilitlenir, kendisi dönünceye kadar, ailesinin yanına hiç kimse giremezdi.

Kendisi, yine bir gün dışarı çıkmış, kapılar kilitlenmişti. Zevcelerinden birisi, evin kapısını açıp ta, evin ortasında bir adamın dikilip durduğunu görünce, kendi kendine:

"Evde bir kimse var. Ev kilitli olduğu halde, bu adam eve nereden girdi. Vollahi Davud, bize bağırır, çağırır, azab eder. " dedi.

Tam o sırada, Davud Aleyhisselâm da, gelip adamın evin ortasında ayakta dikildiğini görünce ona:

"Seni, bu eve bu vakitte, izinsiz olarak kim soktu?" dedi ve:

"Sen, kimsin?" diye sordu.

Adam:

"Ben, öyle bir kimseyim ki; krallardan korkmam ve hiç bir şey de benden imtina edemez, korunamaz. Ben, kralların yanlarına izinsiz girerim. "  dedi.

Davud Aleyhisselâm:

"Öyleyse sen, Vollahi Ölüm Meleğisin." dedi.

Adam:

"Evet." dedi.

Davud Aleyhisselâm:

"Hoş geldin Allah'ın emryle. Sen, davetçi olarak mı? Yoksa, ölüm haberi getirici olarak mı geldin? " diye sordu.

Ölüm Meleği:

"Ölüm haberi getirici olarak geldim." deyince Davud Aleyhisselâm:

"Bundan önce ölüme hazırlanmam için bana, haber göndersen olmaz mı idi?" dedi.

Ölüm Meleği:

"Ben sana, kaç kereler, pek çok kereler haber göndermişimdir.  Ama sen uyanmadın." dedi.

Davud Aleyhisselâm:

"Senin bana gönderdiğin elçin kimdi? " diye sordu.

Ölüm Meleği:

"Ey Davud! Baban İşa nerede? Annen nerede? Tanıdıkların falan, falan neredeler? " diye sordu.

Davud Aleyhisselâm:

"Onların hepsi öldüler." dedi.

Ölüm Meleği:

"Bilemedin mi ki onlar sana; sen de muhakkak onlar gibi öleceksin." diyen, sana ölüm nöbetini tebliğ eden, benim birer elçilerimdi. " dedi.

Davud Aleyhisselâm, mihrabından inerken Ölüm Meleği onun yanına varmış bulunuyordu. 

Davud Aleyhisselâm ona:

"Beni, bırak ta ya aşağı ineyim, ya da yukarı çıkayım. " dedi. 

Ölüm Meleği:

"Ey Allah'ın Nebisi. Yıllar, aylar, yiyecek ve içecekler tükendi artık. " dedi.

Davud Aleyhisselâm, hemen mihrabın basamaklarından bir basamağın üzerinde secdeye kapandı.

Ölüm Meleği, onun ruhunu secdede iken kabzetti.

Davud Aleyhisselâm'ın vefat ettiği gün, Cumartesi günü idi.

Davud Aleyhisselâm, yıkanıp kefenlendikten sonra, Süleyman Aleyhisselâm'ın emriyle kuşlar, Davud Aleyhisselâm'ın cesedini, kanatlarıyla gölgelediler.

Davud Aleyhisselâm'ın on dokuz oğlu vardı. Hükümdarlığa, hikmetine, bilgisine ve peygamberliğine, oğullarından yalnız Süleyman Aleyhisselâm varis oldu.

Ona ve gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun.