allah.gif- Peygamberlerin Dilinden Dua Örnekleri-kuranbahcesi.blogspot.com
Yüce Rabbimizin darlıkta ve yoklukta, neşede ve üzüntüde, her şart ve durumda bize lütfettiği bir iltica kapısı vardır. Bu kapının adı dua kapısıdır. Dua, Allah'a imanımızın ve kulluğumuzun sözlü bir tezahürüdür. 

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) pek çok hadisinde bizim için nice dua örnekleri vardır. Biz onun dualarından; yaratılışımızın gayesini, varlığımızın amacını öğreniriz. Dünyada mutluluğa, ahirette ebedi kurtuluşa nasıl ulaşabileceğimizin yollarını görürüz. Onun dualarında imanın, ibadetin ve güzel ahlakın bir mümin için neler ifade ettiğini, samimi bir Müslüman olma gayretini görürüz.  

Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Resulüllah (A.V.S.) şöyle buyurmuştur:

"Allah'a, kabul edileceğine inanarak gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez." (Tirmizi, Deavât.65)


Yüce Rabbimiz, duanın en güzel örneklerini Kur'an-ı Kerim'de peygamberlerin dilinden bize öğretmiştir. 


Hz. Âdem'in dilinde dua, nedamettir. O ve eşi Hz. Havvâ, yaptıkları bir hatadan sonra pişmanlık duyarak şu sözlerle Allah'a sığınmışlardır:

"Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan oluruz." (A' raf, 7/23)


Hz. İbrahim'in dilinde dua, sadakattir.  O, nice ağır imtihanlardan geçmesine rağmen, Allah'a teslimiyetini hiç bir zaman yitirmemiş,  şöyle niyazda bulunmuştur: 

"Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. " (Bakara, 2/128)                                                                                                                           


Hz. Eyyub'un dilinde dua, sabır ve metanettir. O yakalandığı hastalık karşısında şu dua ile Rabbinden şifa talep etmiştir:

"Rabbim! Ben bir derde tutuldum. Sen, en merhametlilerin merhametlisisin." (Enbiya, 21/83)


Hz. Yusuf'un dilinde dua, iyi bir insan olma ve hayırlı bir akıbete ulaşma dileğidir. O, iffetinden ödün vermediği için uğradığı çirkin iftira karşısında nice sıkıntılara maruz kalmış ve Rabbine şöyle yakarmıştır: 

"Allahım! Dünyada ve ahirette de beni himaye eden, koruyup gözeten Sensin. Canımı Müslüman olarak al ve beni salih kimselerin arasına kat." (Yusuf, 12/101)


Hz. Musa'nın dilinde dua,  Allah'tan yardım ve kolaylık istemektir. O, inkârcı zalimlerin  türlü zorbalıklarına asla boyun eğmemiş, ümidini yitirmemiş ve şöyle Allah'a dua etmiştir: 

"Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşlerimi kolaylaştır." (Tâhâ, 20/25,26)


Hz. İsâ'nın dilinde dua,  helal ve temiz rızık talep etmektir. O, kendisine iman edenlerin isteklerini şu duayla Allah'a arz etmiştir:  

"Rabbimiz! Bizi katından rızıklandır. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın.(Maide, 5/114)


Kıymetli Müminler!

Duanın bereketinden, verdiği huzur ve sükunetten kendimizi mahrum bırakmayalım. Ailemiz, milletimiz ve tüm insanlığın selameti için Rabbimize gönülden dua edelim. Gazze'de ve dünyanın farklı yerlerinde zulme maruz kalan kardeşlerimizin kurtuluşu için Cenab-ı Hakka niyazda bulunalım.