Sözleri Arapça olup bir kısmı besteyle okunan salâlar okundukları yere ve zamana göre sabah salâsı, Cuma ve bayram salâsı, cenaze salâsı, salât-ı ümmiyye, salâtü selâm gibi adlarla anılır.

Okunuş şekline ve içeriğine göre mü’minlere bir ibadeti hatırlatmak veya bir olayın haberini vermek manasında da kullanılır.

Aslında salâ,  Peygamberimiz’in hatırlanması ve saygıyla selamlanması için birer vasıta olarak görülmektedir. Vakit ezanlarından sonra okunan salâlar da Peygamberimiz’e selam ve övgü sözleri söylenir.

Salâlar da ezanlar gibi iki veya daha fazla müezzin tarafından verilir. İki müezzinin karşılıklı okuduğu salâya çifte salâ adı verilir; bu durumda ses cinsi, nefes miktarı ve ağız birliği önem taşır.
Günümüzde ölüm haberini hısım ve akrabaya, eşe dosta bildirmek müezzinlerin salâ okuyuşları ile yapılmaktadır.

Cenaze salâsı; vefat haberinin duyurulması maksadıyla hüseyni  okunan salât-ü selâm ile cenazenin kabre götürülüşü sırasında düzenlenen cenaze alayında ve definden sonra okunan salâ olmak üzere iki çeşittir. 

Salât-ı Ümmiyye; bazı dinî törenlerde ve dinî günlerde, kısaca salât-ü selâm getirilmesidir. Salâ, ölümü haber vermek için,mahallede bir cenaze varsa hüzünlü bir sesle okunmaya başlar.

Sadece cenaze haberini vermek için okumaz. Cuma günleri ve bayram günleri de okunur.

Cuma ve bayram salâsı; cuma ezanından bir saat önce müezzinlerin minareden yüksek sesle salavat getirmeleri, hem insanların salavat getirmelerini hatırlatmak yönünden hem de yoğun olarak çalışan insanlara cuma namazını hatırlatmaları bakımından salâ okunur. Selâyı duyan, o günün cuma olduğunu hatırlar.Önceleri bayram ve cuma namazlarından önce dilkeşhâveran makamında okunur. 

Dinleyenin ve okuyanın içini titretecek formlarda bestelenmiş olup, eskiler hem sözlerinden hem de makamından okunan salânın cenaze salâsı mı yoksa haber salâsı mı, cuma salâsı mı olduğunu anlarmış.

Eskiden padişah veya şeyh gibi önemli şahsiyetler camiye, tekkeye yani meclise gelince salâ ile karşılanırmış. Şatafatla değil, Hz. Peygamber selamlanarak karşılanırmış. “Ne büyük bir tevazu, ne büyük bir incelik.” Hem insanlara padişahın veya şeyhin geldiği haber veriliyor hem de o insana tevazu sahibi olması gerektiği hatırlatılıyor, bu vesileyle de Peygamber Efendimiz saygıyla anılıyor. O sebepledir ki duyulan her selâya Peygamberimiz’e salâvat getirilerek mukabelede bulunulmasını öneriyor.

Cuma ve Cenaze Namazlarından Önce Okunan Selâ ve Anlamı:

Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!
Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!"
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin! 

 TÜRKÇESİ:


Ey Allah'ın Arşının Nuru, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Resûlu, salat-u selam senin üzerine olsun! Ey Allah'ın Habibi, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Mahlukatının Hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun!
Hamd Alemlerin Rabbi Olan Allah İçindir!


Aşağıdan veya youtube sitesinden Hafız Adem Karabey ve Hafız Aziz Hardal Hocaefendi'lerden  Çifte Salâ videosunu dinleyebilirsiniz.