Bu konuyu kendisinin şöyle anlattığı söylenir:
"Küçük bir kedim vardı. Ailemin koyunlarını otlatırken geceleyin kedimi bir ağaca yerleştirirdim. Gündüz olunca da kedimi alır, yanımda görürür onunla oynardım."
Ebu Hureyre R.A. 628 yılı başlarında Müslüman olmuştur. Kendisi daima Resulullah'ın yanında bulunmuş, dünyalık peşine düşmemiştir. Resulullah'ın yaynında üç yıl kadar kaldığını bizzat kendisi söylemiştir. Ebu Hureyre R.A. nın gecenin üçte birinde uyuduğu, üçte birinde ibadet ettiği, üçte birinde de hadis müzakere ettiği aktarılmıştır. (Darimi, Mukaddime, 27)
Karın tokluğuna daima Hz. Peygamber'in (S.A.S.) yanında bulunduğu için en çok hadis nakleden sahabi olmuştur. Annesinin Resulullah'ın aleyhinde konuşmasına çok üzülmüş, Müslüman olması için Resulullah'tan dua etmesini istemiş, iman ettikten sonra da kendisinehizmet etmek için annesi ölünceye kadar nafile hac yapmamıştır. (Müslim, Eyman, 44)
Ashabı Kiram arasında Abdullah bin Ömer den sonra en çok hadis bilen budur. Yemenin Devs kabilesindendir. Tüfeyl bin Amr'ın İslam'a davet etmesiyle Müslüman oldu. Hayber'in fethi sırasında Medine'ye geldi, bir daha dönmeyip Medine'de kaldı.
Eshab_ı kiramın en fakiri olduğu için Eshab-ı Suffa'ya katıldı.
Hz. Ebu Hureyre dört sene Resulullah'ın huzurundan ayrılmamış, Peygamber efendimizin buyurduklarını dinleyip ezberlemiştir. Hadisi şerifi öğrenme hususunda gayretliydi. Bir gün Hz. Ayşe validemize, Resulullah'ın sözlerini ve hallerini kim daha çok bilir diye sordular. Şöyle cevap verdi:
"Resulullah'ın hal ve sözlerini en iyi Ebu Hureyre bilir. Yemin ederim ki, Ebu Hureyre bütün vaktini Resulullah'ın huzurunda geçirmiştir. "
Günlerce aç kaldığı halde, dini öğrenme gayretiyle buna katlanmıştır.
Bu hususu kendisi şöyle anlatır:
"Bir gün açlığa dayanamıyarak evimden çıkıp mescide gittim. Günlerce bir şey yememiştim, oraya varınca, bir gurup Eshabın da orada olduğunu gördüm. Yanlarına varınca, bu saatte niye geldin ya Ebu Hureyre dediler. Açlık beni buraya getirdi dedim. Onlarda, biz de açlığa dayanamayarak buraya geldik dediler. Bunun üzerine hep birlikte Resululah'ın huzuruna gittik. Huzuruna varınca buyurdu ki:
"Bu saatte buraya gelmenizin sebebi nedir?"
Açlık ya Resulullah dedik. Peygamber efendimiz bir tabak hurma getirdi. Hepimize ikeşer tane hurma verdi. Ben birini yedim, birini sakladım. Resulullah bana buyurdu ki:
"Niçin onu yemedin?"
Birini anneme ayırdım dedim.
"Onu da ye, sana annen için iki tane daha vereceğim." buyurdu. Sonra annem için iki tane daha verdiler.
Ebu Hureyre, Resulullah'ı gördü, dinledi. Sonra da ondan gördüklerini ve dinlediklerini çağının tanıklarına tebliğ etti.Bu yolda sahabe de ona yardım etti.
Ebu Rafi şöyle diyor:
"Ebu Hureyre (r.a.) ile yatsı namazını kıldım. İnşikak suresini okudu ve 21. ayete geldiğindetilavet secdesi yaptı."
Hayret ederek ne yaptın dedim.
"Allah'ın Resulü (s.a.v.) bu sureyi okurken bende arkasındaydım. Secde ayetine gelince birlikte secde ettik. Ahirette tekrar O'nunla buluşuncaya kadar da bu sureyi her okuyuşumda secde etmeye devam edeceğim."
Hz. Ebu Hureyre, faziletli ve İslami yaşaması ile mükemmel bir numune idi. Geceleri çoğu kez ibadetle geçirir, sabaha kadar namaz kılar ve Kuran-ı kerim okurdu. Her ayın başında üç gün oruç tutar, hep abdestli bulunurdu. Resulullah:
"Abdestli olan vücud azasına Cehennem ateşi dokunmaz." buyurdu derdi.
Hz. Ebu Hureyre, savaşta ve barışta Peygamber efendimizin yanından ayrılmazdı. Hafızası çok kuvvetli olduğundan, çok hadis-i şerif ezberlemişti. Bir çok sahabi, onunun hadis rivayetinde ki üstünlüğünü görerek ondan hadis naklettiler. Eshab-ı kiramdan ve Tabiinden 800 den fazla kimsenin, kendisinden hadis öğrendiği Buhari'de yazılıdır.
İmam-ı Şafii gibi büyük alimler:
"Hz. Ebu Hureyre, kendi döneminde ki hadis ravileri içinde, hafızası en sağlam olanıdır." buyurmuştur. (İbni Hacer)
Hz. Ebu Hureyre, Peygamber efendimizin vefatından sonra en çok sevdiği ve meşgul olduğu iş, hadis-i şerif rivayet edip yaymak olmuştur. Hz. Ebu Hureyre Resulullah'ın vefatından sonra 46 yıl yaşamıştır. Bildirdiği hadis sayısı 5374 değildir. İmam-ı Ahmed'in Müsnedinde Hz. Ebu Hureyre'den alınmış 3848 hadis yer almaktadır. Bu hadislerin yarısından fazlası (2269) mükerrer olup, Müsnedde onun rivayet ettiği 1579 hadis vardır.
Hz. Ebubekir'in halifeliği sırasında idari işlerle meşgul olmayan Hz. Ebu Hureyre, Hz. Ömer devrinde Bahreyn valiliğine tayin edildi. Hz. Osman'ın halifeliğinde Mekke kadılığı yaptı. Hz. Muaviye zamanında da Medine valisi oldu.
Ömrünün son günlerinde hastalandı. Hastalığını duyanlar büyük bir kalabalık meydana getirdiler. Bu sırada o, Allah'ım sana kavuşmayı seviyorum. Bunu bana nasip eyle diye yalvarıyordu. (hicri 57) 676 senesinde 78 yaşında Medine'de vefat etti.
İbni Ömer, onun cenaze namazında;
"Resulullah'ın hadisini muhafaza eden" demiş ve ona rahmet dilemiştir. Ayrıca:
"Ebu Hureyre, Resulullah'ın sohbetine en fazla devam eden, onun hadislerini en iyi ezberleyen zattır." derdi. (Tirmizi, Menakıb, 46)
Hz. Ebu Hureyre buyurdu ki:
"Bakara 159, Al-i İmran 187, nayetleri olmasa idi, hiç bir hadis rivayet etmezdim." (Buhari)
Bakara 159:
"İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti gizleyenler var ya, işte onlara Allah hem lanet eder, hem de bütün lanet ediciler lanet eder."
Al-i İmran 187 Allah, kendilerine kitap verilenlerden:
"Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötü. "
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
"İlmini gizleyene, denizlerde ki balıklardan, gökteki kuşlara kadar her şey lanet eder." (Darimi)
"İlmini gizleyen kimseye, kıyamette ateşten gem vurulur." (İbni Mace, Taberani)
"İlmini başkasına bildirmeyen, hazineyi gömüp kimseye yardım etmeyene benzer."(Taberani)
Resulullah (s.a.v.) in vefatından sonra evlenen Ebu Hureyre (r.a.) nın üçü erkek, biri kız olmak üzere dört çocuğu oldu. Kızı tabiin devri imamlarından Said bin Müseyyeb ile evlendi.
0 Comments
Yorum Gönder