Salavati Şerifenin Hikmeti ve Sırrı

Bir hanım Hasan-ı Basri Hazretleri'ne gelerek şöyle dedi:

- "Benim bir kızım vardı ama vefat etti. O'nu çok seviyordum. Rüyamda görmek istiyorum ama bir türlü kısmet olmadı. Bana bir şey öğretin ki onu rüyamda göreyim." dedi.

Hasan-ı Basri Hazretleri:

- "Yassı namazından sonra dört rekat namaz kılıp, her rekatında bir Fatiha ve Elhakümüttekasür sürelerini okuduktan sonra Salavati Şerife ile meşgul olarak uykuya yat. Rüyanda kızını görürsün." dedi.

Kadın Hasan-ı Basri Hazretleri'nin dediğini yaparak yattı. Hakikaten rüyasında kızını gördü. Fakat kızının elleri bağlı olarak katrandan elbisler giydirilmiş ve azap ediliyor olarak gördü. Rüyasını Hasan-ı Basri Hazretleri'ne anlattığında; 

Hasan-ı Basri Hazretleri:

- "Ey Hatun, kızın için sadaka ver ve dua et! Ümit edilir ki, Hak Teala (C.C.) kızından azabı kaldırır ve rahmet eder." der.

Kadın sadaka vererek Hak Teala (C.C.)' dan kızının affı için duada bulunur.

O gece Hasan-ı Basri Hazretleri rüyasında;

Cennet bahçelerinden bir bahçede yüksek bir sedir üzerinde güzel bir kızın oturduğunu görür. 

Merak ederek kendisinin kim olduğunu sorunca;

Kız:

- "Namaz kılmasını söylediğin kadının kızıyım." der. 

Hasan_ı Basri Hazretleri:

- "Annen seni başka bir surette görmüş ve üzülmüştü. Bu mertebeye ne yaptın da nail oldun." diye sorar.

Kız:

- "Rüyada annaemin gördüğü gerçektir. Kabrimde öyle azab olunuyordum. Salihlerden bir zat geçerken kabrimin üzerine Salavati Şerife okuyup bana bağışladı. Onun sevabından benim hisseme bu mertebe düştü." diye cevap verdi.

Hasan-ı Basri Hazretleri uyandı ve kızın annesini bularak, kızının halini haber verdi. Kadın bu habere çok sevinerek Allahü Teala'ya çokça şükrederek gece ve gündüz salavati şerifeye devam etti. 

Peygamber Efendimizden (S.A.V.) şöyle rivayet edilmiştir:

- " Ümmetimden bir kimse bana bir Salavat getirse, Allahü Teala(C.C.) bir melek hal ederek o salavati benim kabrime getirerek; falan şehirde, falan mahallede, falan oğlu-kızı sana salavat getirdi şeklinde arz olunur ve bende duyarım."

- "Kim bana Salavat getirmeyi unutursa ona cennetin yolu da unutturulur."

- "Yanında ben anıldığım zaman bana Salavat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün."

- "Cuma günü bana çok Salavati Şerife getirin. O gün kaninattaki bütün Salavati Şerifeler bana arzolunur. Ben de Cenabı Allah'ın Gayyur Esmasını arz ederim." 

Bu kıssadan çıkarılacak hisse şudur: 

Her Müslümanın; Peygamber Efendimizin (S.A.V.) ismi şerifleri zikrolunduğunda her seferde derhal Salavati Şerife getirmesidir.