ramazan.jpg-Üç Ayların Önemi ve Fazileti-kuranbahcesi.blogspot.com
Mübarek üç aylar, Hicri takvimde yer alan e İslam dininde mukaddes olan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. İçinde kandil gecelerini barındıran üç aylar, duaların kabul olduğu ve ibadetlerin sevabının katlandığı aylardır. Ayrıca üç aylar, Ramazan ayına hazırlık anlamına gelmektedir. Diğer yandan üç aylar, kalbimizi, ruhumuzu arındırma ve Allah'a yakın olma gayretidir. Faziletli sayıldığı için bu aylarda ibadetler artırılır, günahlardan saygıdan dolayı sakınılır ve mübarek Ramazan ayına hazırlık yapılır.

Üç aylar içinde Regaip, Miraç, Berat ve Mevlid kandili olmak üzere çok değerli 4 adet kandil gecesi bulunmaktadır. Yine Ramazan ayı içinde ki Kadir gecesi de üç ayların manevi iklimini daha da artırmıştır.

Bu ayların ilki Recep ayıdır. Recep muhterem, kıymetli demektir. Adem Aleyhisselam'dan beri her ümmet bu aya saygı gösterirdi.

Rasulullah (sav) efendimiz, Recep ayına oldukça kıymet verir ve şöyle dua ederdi:

"Ya Rabbi, Recep ve Şabanı hakkımıza hayırlı ve bereketli kıl ve bizleri Ramazana kavuştur. " 

Yine üç aylarla alakalı olarak;

"Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayı." (Ahmet b. Hanbel, Müsned) buyururdu.

Recep ayı ile ilgili bir kaç hadisi şerif:

"Haram aylar (mübarek aylar) Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır."(İbni Cerir)

İbrahim ve İsmail devrinden beri bu dört ayda her türlü kötülük, saldırı, zulüm ve savaşın yasak olduğuna inanılır.

"Recep, Allah(c.c.)' ın ayıdır. Recep ayında ikram edene, saygı gösterene Allahü Teala dünyada ve ahirette ikram eder."

"Allahü Teala, Nuh Aleyhisselam'ı Recep ayında gemiye bindirdi. O da, Recep ayını oruçlu geçirip oradakilere oruç tutmalarını emretti." (Taberani)

Recebin ilk Cuma gecesine Regaip gecesi denir. Allahü Teala bu gecede müminlere, ikramlar, ihsanlar yapar ve bu geceye saygı edenleri affeder. Regaip gecesi yapılan yakarış kabul olur. Namaz, oruç ve sadaka şeklinde ki ibadetlere sayısız sevaplar verilir.

Şu beş gecede yapılan yakarış geri çevrilmez:

"Regaip gecesi, Şaban ayının 15. gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi." (İ. Asakir)

"Recebin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana ayın hepsini tutmuş şekilde sevap verilir." (Miftah-ül Cennet)


Üç ayların ikincisi Şaban ayıdır. Rasulullah efendimiz diğer ayalara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurdu. 

Ebu Hureyre 'den rivayet edildiğine göre Peygamber efendimiz (sav) buyurdu ki:

"Recep şehrullahtır. Şaban benim, Ramazan da ümmetimin ayıdır."

Ayrıca, Şaban günahları temizleyendir. buyurmuştur.

Mübarek Berat gecesi de Şaban ayı içindedir. Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesidir.

Hz. Ali (rah)' dan rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) efendimiz:

"Şaban ayının 15. gecesi olunca, o geceyi ibadetle, gündüzünü oruçla geçiriniz. Çünkü; Cenab-ı Allah'ın rahmeti o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve şöyle nida eder: "Bağışlanmak, af dileyen yok mu? Onu affedeyim, günahlarını bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu? Ona rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu? Ona şifa vereyim. Bir derde müptela olan yok mu? Derdine deva vereyim." Bu hal güneş doğuncaya kadar devam eder. " (İbni Mace, İkamet,191)

Hz. Ayşe (rah) tan rivayet edildiğine göre:

"Peygamber (sav) hiç bir ayda, Şaban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şaban ayının tamamını oruçla geçirirdi. " (Müslim, İbni Mace)

Usame b. Zeyd (rah) Peygamber (sav) efendimize  şöyle soruyor:

"Ya Resulullah! Sizin Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu göremiyorum."

Peygamber (sav) efendimiz şöyle buyuruyor:

"Bu, Recep ve Ramazan ayları arasında öyle faziletli bir aydır ki, insanların çoğu bundan gafildir. Bu; öyle bir aydır ki, ameller Alemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Bu nedenle, bende oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim." (Nesavi, Savm, 70)

"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur." (Tirmizi)

Şaban ayında meydana gelen önemli olaylar arasında orucun farz kılınması, Hz. Peygamber (sav.) Hafsa validemizle evlenmesi, Hz. Hüseyin(rah) ın doğumu zikredilebilir.


Üç ayların üçüncüsü Ramazan ayıdır. Ramazan ayı Kuran-ı Kerim'de adı geçen tek aydır. Kuran ayetlerinin inmeye başladığı, aynı zamanda da Müslümanların oruç tutmaya ve teravih namazını kılmaya başladığı aydır. Bilindiği üzere, İslamın beş şartından biri de oruç tutmaktır.

Kuran-ı Kerim'de:

"O, (sayılı günler) doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kuran'ın indirildiği Ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerde sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah'ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye. "(Bakara 2/185)   

Peygamber (sav) efendimizin deyişiyle:

"Ramazan, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden kurtuluş ayıdır. "

İmam-i  Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

"Bu ayda yapılan, nafile namaz, sadaka, zikir ve diğer nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda meydana getirilen bir farz, başka aylarda meydana getirilen yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur, cehennemden azad olur."

Ramazan orucu Hicretin ikinci yılının Şaban ayında Müslümanlara farz kılındı ve ilk ramazan orucu  26 Şubat 624 tarihinde tutuldu. 

Bu ayda orucun yanında, akşamları kılınan Teravih namazı da hem gecesi, hem gündüzü ile bu aya ayrı bir önem kazandırmaktadır.

Ayrıca bin aydan daha hayırlı kabul edilen Kuran-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı Kadir gecesi (Leyletül Kadr) de bu ayın içindedir. Bu ayda ihtiyacı olanlara destek olmak amacıyla verilen fitre (fıtır sadakası), bayram gelmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırılır.

Ramazan ayı Kuran ayıdır. Karşılıklı okuma anlamına gelen Mukabele okunması geleneği de bu aya aittir.

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların imanları olduğu anlaşılır ve oruçları kabul olur. 

Oruç tutmak hakkında hadisi şeriflerde şöyle buyurulur:

"Ramazan orucunu farz bilip, sevap bekleyerek oruç tutanın günahları affolur."(Buhari)

"Oruçlu iken çirkin konuşmayın. Biri size sataşırsa, ben oruçluyum deyin." (Buhari)

"Oruçlulun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır."(Deylemi)

"Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazanda ki o bir gün ki sevaba kavuşamaz." (Tirmizi)

Ama, dini bir mazeret varsa, o zaman Ramazan orucunu kazaya bırakmak günah sayılmaz.

"Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin. Ancak, Cehenneme gidecek olan bu ayda rahmetten mahrum kalır." (Taberani)

Üç aylarda, bolca ibadetin yanında çokca tövbe ve istiğfar yapılarak bu ayların her anını en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Bu aylarda iyiliklerin karşılığının çoğaldığını ve günahların daha da kolay bağışlandığını unutmamalıyız. Bu ayları ganimet bilmeli, bolca Kuran-ı Kerim okumalı, okuyanları dinlemeli, kaza namazı kılmalı, Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenerek kuvvetlendirilmelidir.

Allahü Teala, bu mübarek aylarda O'nun şanına yakışacak kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı hepimize nasip eylesin. Amin!