kuran-meali.png-Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Kur'an Meali-kuranbahcesi.blogspot.com 

 HAKKA SURESİ -69-



1 – (Gerçekleşecek) Kıyamet!

2 – Nedir, o Kıyamet?

3 – Gerçekleşenin (Kıyametin) ne olduğunu sen nereden bileceksin?

4 – Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.

5 – Semûd kavmi korkunç bir sesle yok edildi.

6 – Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.

7 – Allah o fırtınayı üzerlerine yedi gece sekiz gündüz musallat etmişti. Öyle ki, o kavmi içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.

8 – Bak şimdi görebilir misin onlardan bir kalıntı?



9 – Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler de hep o hatayı işleyegeldiler.

10 – Hep Rablerinin elçilerine karşı geldiler. O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.

11 – Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide biz taşıdık.

12 – Onu size bir ibret yapalım ve belleyici kulaklar bellesin diye.

13 – Sûr’a bir tek üfleme üflendiği,

14 – Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,

15 – İşte o gün olacak olur.

16 – O gün gök yarılmış, sarkmıştır.

17 – Melekler de onun etrafındadır, O gün Rabbinin Arşını bunların da üstünde sekiz melek yüklenir.

18 – O gün (hesap için Allah’a) arz olunursunuz, öyle ki gizli bir haliniz kalmaz.

19 – Kitabı sağından verilen, “alın okuyun kitabımı..”

20 – “Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim” der.

21 – Artık o hoşnut bir hayattadır.

22 – Yüksek bir cennettedir.

23 – Ki o cennetin meyveleri sarkmıştır.

24 – “Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için.” (denir).

25 – Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: “Keşke kitabım verilmeseydi de,

26 – Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,

27 – Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.

28 – Malım bana hiç fayda vermedi.

29 – Gücüm de benden yok olup gitti.”

30 – (Zebanilere şöyle denir): “Onu yakalayın da bağlayın.”

31 – “Sonra cehenneme atın onu.”

32 – “Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun.”

33 – Çünkü o, büyük Allah’a inanmıyordu.

34 – Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu.

35 – Bu sebeple bugün burada onun candan bir dostu yoktur.

36 – Bir irinden başka yiyecek de yok.

37 – Onu günahkârlardan başkası yemez.

38 – Andolsun gördüklerinize,

39 – Ve görmediklerinize..

40 – Kuşkusuz Kur’ân, şerefli bir peygamberin (Allah’tan) getirdiği sözdür.

41 – O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.

42 – Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!

43 – O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.

44 – O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,

45 – Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık.

46 – Sonra da onun şah damarını keser atardık.

47 – O vakit sizden hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.

48 – O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .

49 – Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.

50 – Kuşkusuz bu Kur’ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.

51 – Gerçekten o, şüphe götürmez bir bilgidir.

52 – O halde, haydi tesbih et Rabbinin yüce ismiyle.