26.CÜZ’Ü TANIYALIM
1. Bu cüzde Ahkaf, Muhammed, Fetih, Hucurat, Kaf Sûreleri ve Zariyat Sûresinden otuz âyet bulunmaktadır.
Ahkaf Sûresi
2. Ahkaf, kum tepeleri demektir. Âd kavminin yaşadığı kumul bölgenin ismidir. Mekke'de nazil olmuş ve ana konusu tevhiddir.
3. 1-14 ayetler arasında Kuran'ın Allah tarafından indirilmiş bir kitap olduğu, göklerin ve yerin hak olarak yaratıldığı, Allah'tan başka kimsenin yaratmaya güç yetiremeyeceği, asla ve asla cevap verme imkanı olmayan putlara dua edenlerden daha şaşkın kimse olmadığı, Hazreti Muhammed'in ilk peygamber olmadığı, ondan önce de çok peygamberin geldiği, kafirlerin kendi akıllarını beğenerek: Eğer bu dinde bir hayır olsaydı biz iman etme önceliğini kimseye kaptırmazdık, demeleri, Rabbimizden Allah deyip istikamet üzere olanlara korku olmadığı anlatılır.
4. 15-20 ayetler arasında anne babaya iyilik yapmanın gerekli olduğu, zira onların çok büyük lütuflarda bulunarak bizleri büyüttüğü, anne babaya öf diyerek saygısızlık yapan nankörlerin sözleri, dünya hayatının nimetlerini tadan kafirlerin cehenneme gönderileceği anlatılır.
5. 21-28 ayetler arasında Âd kavmine gönderilen Hud peygamberin kavmine yaptığı konuşma, kavmin imam etmemesi neticesinde onlara azap yüklü yağmur görünümlü bulutların gönderilmesi anlatılır.
6. 29-35 ayetler arasında hazreti peygamberi dinleyen cinlerin konuşmaları, cinlerin kendi kavimlerine gidip diğer cinleri de davet etmeleri anlatılır. Son âyette de Rabbimiz, peygamber efendimize hitaben: Ulul Azm peygamberler nasıl sabrettilerse sen de onlar gibi sabret! Buyurur ve Sûre biter. Ulul Azm peygamberler beş tanedir: Hazreti Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemdir.
Muhammed Sûresi
7. Medine'de nazil olmuş ve ana cihat, sabır ve sebattır. Sûrenin diğer ismi de Kital Sûresidir.
8. 1-11 ayetler arasında kafirlerin yaptığı amellerin boşa çıkacağı, savaş esirlerinin durumu, Allah'ın dinine yardım edenlere Allah'ın da ona yardım edeceği, Allah'ın müminlerin hamisi, velisi ve koruyucusu olduğu, kafirlerin ise sahipsiz oldukları anlatılır.
9. 12-19 ayetler arasında Allah Teâlâ' nın iman eden ve salih amel işleyenleri cennete koyacağı, kafirlerin hayvanlar gibi yaşadıkları, hayvanlar gibi yiyip içip hayat sürdükleri ve ibret almadıkları, cennette değişik şekillerde nimet nehirlerinin olduğu, orada türlü türlü meyvelerin olduğu, peygamberin vaazını dinlemeye gelip de vaaza kulak vermeyenlerin durumu ve Allah'tan başka ilahın olmadığı anlatılır.
10. 20-38 ayetler arasında münafıkların keşke bir Sûre inseydi de onunla amel etseydik dedikleri, Sûre nazil olunca hoşnutsuz olmaları, bazı kimselerin idareci olsaydı yer yüzünde fesat çıkarıp, akraba hukukunu koparmaları, kafirlerin canını alan meleklerin onların canlarını döve döve almaları, mücahitlerin ve sabırlı kimselerin kimler olduğu anlaşılıncaya kadar imtihanın devam edeceği, peygambere itaat etmenin gerekliliği, gevşek davranmamak, dünya hayatının bir oyun ve oyalanma olduğu, cimrilikten uzak durmak gerektiği ve Allah'ın, isterse dinine hizmet edecek kimseleri var edeceği anlatılır.
Fetih Sûresi
11. Hayber'in fethi, bazı müfessirlere göre ise Mekke'nin fethi kast edilmiştir. Medine'de nazil olmuş ve ana Hudeybiye anlaşması ve Hayber'in fethidir.
12. 1-17 ayetler arasında peygambere açık bir fethin nasip edildiği, göklerin ve yerin ordularının Allah'ın emrinde olduğu, Mekke'ye umre yapmak silahsız bir şekilde için yola çıkan peygamber efendimizin emrine uymayıp evlerinde kalan münafıklardan, peygamberin bir daha Medine'ye dönemeyeceğini düşünerek planlar yapan münafıkların konuşma ve bahaneleri anlatılır.
13. 18-29 ayetler arasında Hudeybiye olayında peygamberle birlikte canını seve seve vereceğinin sözünü veren müminlerden Allah'ın razı olduğu, Allah Teâlâ' nın o gün müşriklerin güçlerini kırdığı için silahsız bir şekilde gelen hazreti peygamber ve sahabesine karışamadıkları, peygamberin gördüğü rüyanın daha iyi bir ortamda gerçekleştiği, Peygamberin Allah elçisi olduğu, müminlerin kendi aralarında merhametli, kafirlere karşı ise cesur ve atılgan oldukları anlatılmıştır.
Hucurat Sûresi
14. Medine'de nazil olmuş ve ana müminlerin kardeş olduğu ve ahlaktır.
15. 1-10 ayetler arasında Allah'ın sözünün Hazreti peygamberin sözlerinin önüne hiçbir şey geçirmemek gerektiği, peygamber ile konuşurken dikkat etmek gerektiği, her habere inanmamak, onu araştırmak gerektiği, müminlerin kardeş oldukları anlatılır.
16. 11-18 ayetler arasında ahlaki emir ve tavsiyeler verilmiştir. Kimseyle alay etmemek, lakap takmamak, gıybet etmemek gibi. Müslüman olan birinin müslüman olduğu için minnet etmemesi gerektiği, minnet edecek olanın Allah olduğu ve göklerin ve yerin gaybi meselelerini sadece Allah'ın bildiği anlatılarak Sûre biter.
Kâf Sûresi
17. Mekke'de nazil olmuş ve ana ahiret hayatıdır.
18. 1-15 ayetler Kuran'ın azametinden, Allah teâlânın yarattığı göklere, yere, yiyeceklere ve benzeri nimetlere bakıp ibret almaktan, Allah teâlânın yeri ve göğü yarattığı için yorulmadığından bahsedilir.
19. 16-45 Allah Teâlâ' nın insanı yarattığı ve onun içinde geçen şeyleri bildiği, insanın sözlerini yazan meleklerin olduğu, cehennemin büyükçe bir yer olduğu, Kuran'ın Allah tarafından indirilmiş olduğu ve kimsenin sözleri olmadığı, peygamberin sabırlı olması gerektiği ve kimseyi zorla hidayete erdiremeyeceği sadece uyarmak için görevli olduğu anlatılır.
Zariyat Sûresi
20. Zariyat, esip savuran rüzgarlar demektir. Mekke'de nazil olmuş ve ana konusu tevhiddir.
21. 1-23 ayetler arasında Allah teâlânın yüceliğinden bahsedilir. Rüzgarları taşıyan meleklerden, kıyametin ne zaman kopacağını soran şüphecilerden, ahiret hayatından şüphe edenlerin azap göreceğinden, müttakilerin özelliklerinden bahsedilir. Müttakiler; işlerini düzgün yapan, gecelerin bir kısmında kalkıp ibadet eden, mallarında fakir fukara kimselerin hakkının olduğunu bilen kimselerdir. Ayrıca Allah teâlânın varlığının delillerinden bazıları anlatılır.
22. 24-37 ayetler arasında Hazreti İbrahim'in yanına insan şeklinde gelen meleklerin hazreti ibrahim ile diyaloğundan, Hazreti İbrahim'in İshak ile müjdelenmesi ve bu meleklerin Lut peygamberin kavmini helak etmek için Hazreti İbrahim'in yanına uğrayan melekler olduğundan bahsedilir.
27.CÜZ’Ü TANIYALIM
1. Bu cüzde Zariyat Sûresinin devamı, Tur, Necm, Kamer, Rahman, Vakıa ve Hadid Sûreleri bulunmaktadır.
Zariyat Sûresi
1. 31-46 ayetler arasında Lut kavmine gelen azap meleklerinden, Hazreti Musa ve Nuh'un kavimlerinden bahsedilir.
2. 47-60 ayetler arasında Allah Teâlâ' nın yüceliğinden bahsedilir. Göğü kudretle yaratması, yeri yayması, her şeyden çiftler yaratması anlatılır. Allah'a kaçın, ona yönelin diye emir verilir. Cinlerin ve insanların yalnızca Allah'a hizmet etmek için yaratıldığı, öğüt vermenin müminlere fayda vereceği, peygamberin, yaptığı dini hizmetler karşılığında kimseden rızık beklemediği, Kafirlerin Allah'tan azabın çabucak gelmesini istemeleri anlatılır.
Tur Sûresi
3. Tur, Hazreti Musa'nın vahiy aldığı dağın ismidir. Mekke'de nazil olmuş ve ana tevhid ve ahiret ahvalidir.
4. 1-16 ayetler arasında kıyametin kesinlikle kopacağını ve kimsenin buna engel olamayacağı vurgulanır. İman etmeyenlerin ister dayansın ister dayanmasın cehenneme gireceği anlatılır.
5. 17-28 ayetler arasında cennete girecek kimselerin alacağı nimetler anlatılır. İman eden ailelerin ailecek cennete girecekleri anlatılır.
6. 29-49 ayetler arasında Allah Teâlâ peygamber efendimize "uyar!" diye emreder. Ancak uyarılara kulak vermeyenlere Allah Teâlâ bunun gerekçelerini sorar. Niçin iman etmiyorlar? Kuran'ın sihir olduğunu mu iddia ediyorlar? Yoksa insan sözü olduğunu mu söylüyorlar? Yoksa gökleri ve yeri kendileri yaratmış da bundan dolayı iman etme gereği mi duymuyorlar? Allah teâlâ hazreti peygambere sabretmesi gerektiği söyler. Sen bizim gözetimimizdesin ve gecenin başında ve sonunda namaz kıl emriyle Sûre biter.
Necm Sûresi
7. Necm, yıldız demektir. Mekke'de nazil olmuş ve ana konusu tevhiddir.
8. 1-23 ayetler Hazreti peygamberin ilahî vahye muhatap olduğu, ilahî sözlerin Allah tarafından korunduğu, Hazreti peygamberin kendi hevasına göre konuşmadığı, Mekke'nin büyük ve milli putlarının (Lat, Menat ve Uzza) hiçbirinin insanlar tarafından uydurulan sahte ilahlar olduğu vurgulanır.
9. 24-32 ayetler arasında insana her arzuladığı şeyin verilmediği, Allah'ın izni olmadan meleklerin dahi şefaat edemeyeceği, müşriklerin faydasız ilim sahibi oldukları, zan ile hareket ettikleri, müminlerin ise günahlardan korunmaya çalıştıkları anlatılır.
10. 33-62 ayetler arasında Allah teâlânın daha önceki ilahi kitaplarda da buyurduğu şu mesajlar yer alır; kimse kimsenin günahını yüklenemeyecek, insana kendi amelleri fayda verecek, dönüş Allah'a olacak, güldüren ve ağlatan Allah Teâlâ' dır, zengin de yapan fakir de yapan odur, yaratan da odur... Son olarak da kıyametin yaklaştığı, onu kimsenin engelleyemeyeceği vurgusu yapılır ve sadece Allah'a secde ve ibadet edin emriyle Sûre biter.
Kamer Sûresi
11. Mekke'de nazil olmuş ve ana konusu tevhid ve peygamberlerin mücadelesi ve kavimlerinin helak edilmesidir.
12. 1-8 ayetler arasında ayın yarıldığı, kıyametin yaklaştığı, müşriklerin bunda şüphe duyduğu, kıyamet koptuktan sonra ise gözlerin dehşetle açılacağı ve herkesin boynunu bükerek o gün çağıranın peşinden gideceği anlatılır.
13. 9-42 ayetler arasında Nuh kavmi, Âd kavmi, Semud Kavmi, Lut kavmi, Firavun ve kavminin helak edilme gerekçeleri anlatılır.
14. 43-55 ayetler arasında ise Mekkeli müşriklere uyarılar yapılır. Bu kadar kavim helak edilmişken sizi helak olmaktan kim kurtaracak? Hepiniz hezimete uğrayacaksınız. Günâhkârların sapmış olduğu ve alevli ateşe girecekleri anlatılır. Son iki âyette de müttakilerin cennete girecekleri anlatılır ve Sûre biter.
Rahman Sûresi
15. Mekke'de (Medine'de nazil olduğu da söylenmiştir) nazil olmuş ve ana Allah teâlânın dünyada verdiği ve cennette vereceği nimetlerdir. Sûrede yoğun bir şekilde Allah teâlânın yüceliğinden bahsedilir. Sûre 78 ayettir ve 31 defa: Rabbinizin hangi nimetini yalanlarsınız? ayeti zikredilmiştir. Sûreyi üç bölümde görmek mümkündür.
16. 1-36 ayetler arasında Allah teâlânın yüceliğinden bahsedilir. Rahman'ın Kuran'ı öğrettiği, insanı yarattığı, ölçüyü koyduğu, güneş ve ayın onun emrinde olduğu, insanı ve cinleri yarattığı, denizlerin içinde inci ve mercan gibi nimetlerin çıkarıldığı ve benzeri bir çok nimet anlatılır. Bu bölümde verilen nimetler dünyada verilen nimetlerdir.
17. 37-45 ayetler arasında kıyametin kopmasından sonra günâhkârların yüzlerinden tanınacağından dolayı hesaba bile çekilmelerine gerek kalmayacağı anlatılır.
18. 46-78 ayetler arasında ise Cennette verilecek nimetler anlatılır. Rabbinden korkanlara iki cennetin verileceği, cennette verilecek nimetlerin çeşitliliği anlatılır. Hemen hemen her ayetin peşinden bir defa: Öyleyse Rabbinizin hangi nimetini yalanlarsınız? Uyarısı yapılır.
Vakıa Sûresi
19. Mekke'de nazil olmuş ve ana konusu tevhid ve ahiret ahvalidir. Rahman Sûresi gibi hem dünya nimetlerinden hem de ahiret nimetlerinden bahseder.
20. 1-74 ayetler arasında dört konu yer alır. Kıyametin kopması ve mahşer günü insanların durumu, cennete gireceklerin elde edeceği nimetler, cehenneme gireceklerin azapları ve dünyada verilen bazı nimetlerden bahsedilir.
21. 75-96 ayetler arasında Kuran'ın Allah tarafından indirilmiş olduğu ve ona sadece temizlerin dokunduğu ve bu şekilde peygambere vahyedildiği, son olarak da cennet ve cehennemin hak olduğu anlatılır ve Sûre biter.
Hadid Sûresi
22. Medine'de nazil olmuştur. Hadid, demir demektir. Demirin Allah tarafından indirilmiş bir nimet olduğu Sûrede geçmektedir.
23. 1-19 ayetler arasında Allah Tâlâ' nın yüceliğinden bahsedilir. Allah'ın isimleri, imanın önemi, infak, borç verme, müminlerin nuru, ahirette fidye vererek cehennemden kurtuluşun olmadığı ve Allah'ın adı anıldığı zaman ürperme zamanının geldiği anlatılır.
24. 20-29 ayetler arasında dünya hayatının bir oyun ve oyalanma olduğu, insanın başına gelen herşeyin Allah Teâlâ tarafından malum olduğu, demirin bir nimet olsun diye indirildiği, hristiyanların dindarlık amacıyla dinde olmayan şeyler uydurdukları ve buna kendilerinin dahi riayet etmedikleri anlatılır.
28.CÜZ’Ü TANIYALIM
1. Bu cüzde Mücadele, Haşr, Mümtehine, Saff, Cuma, Münafikun, Teğabun, Talak ve Tahrim Sûreleri yer almaktadır. Bu cüzdeki sûrelerin tamamı medine'de nazil olmuştur.
Mücadele Sûresi
2. Zihar konusunda hazreti peygamberle konuşan konuşan bir kadının durumu üzerine nazil olmuştur. Cahiliye döneminde bazı erkekler eşlerine Zihar yaparlardı. Zihar: Bir erkeğin karısına "sen annem gibisin, bacım gibisin, elin annemin eli gibi olsun, sırtın annemin sırtı gibi olsun" ve benzeri sözler söylemesidir. Böyle söyledikleri zaman kadın boşanmış sayılmadığı gibi, kocasına da eş kabul edilmezdi. Ne kocaya varabilir ne de eski kocasının eşi kabul edilirdi. İslamiyet bu tür sözleri bir cezaya çarptırmıştır.
3. 1-4 ayetler arasında zihar olayı ve hükümleri vardır. Buna göre bir erkek zihar sözleri söylerse ceza olarak varsa bir köle azat edecek, köle yoksa altmış gün oruç tutacak, oruç tutamayacak durumda ise altmış fakiri doyuracaktır.
4. 5-13 ayetler arasında Allah ve Resulüne karşı gelenlerin alacağı ceza, Allah teâlânın tüm gizli konuşmalara vakıf olduğu, hayırlı işler hariç fısıltı ve gizli işlerin şeytanın işi olduğu, meclisleri yeni gelenlere açık tutma ve peygambere gereksiz yere soru sormamak gerektiği anlatılır.
5. 14-22 ayetler arasında şeytanın etkisi altına girmiş şeytan askeri olmuş münafıkların durumu ve Allah'tan başka otorite kabul etmeyen müminlerin durumundan bahsedilir.
Haşr Sûresi
6. Haşr burada sürgün anlamına gelmektedir. Yahudilerin sürgün edilmesinden bahsedilir. Beni Nadir'in Medine'den sürgün edilmesi olayı anlatılır.
7. 1-10 ayetler arasında Yahudilerin sürgün edilmesi, savaşta elde edilen ganimeti taksim edilmesi, kendilerine hicret eden muhacirlere evlerini ve gönüllerini açan ensarın Allah katındaki değeri ve Müminlerin kendilerinden önce gelen diğer müminlere dua etmesinden bahsedilir.
8. 11-17 ayetler arasında münafıkların yapmayacakları sözler vermesinden, münafıkların Allah'tan korkmak yerine müminlerden korkması, şeytanın önce insanı kandırıp Allah'ın huzurunda ise insanı kendi başına bırakması anlatılır.
9. 18-24 ayetler arasında insanın yarın ne hazırladığına bakması gerektiği ve Allah'ın güzel isimleri anlatılır.
Mümtehine Sûresi
10. İntihan demektir. Mekke'den Medine'ye sığınan kadınların niçin geldiklerini sormak gerektiği anlatılır.
11. 1-9 ayetleri arasında Allah'a ve Müminlere düşmanlık yapanların velayetini kabul etmemek gerektiği, kıyamet gününde hiçbir şeyin fayda vermeyeceği, Hazreti İbrahim'in kendi babasına bile yardım edemeyeceği, İbrahim peygamberde müminler için güzel öğütlerin olduğu, müslümanları öldürmeyen ve onlara zarar vermeyen kimselere karışmamak gerektiği anlatılır.
12. 10-13 ayetler arasında Mekke'den Medine'ye gelen kadınlara soru sorulması (imtihan) gerektiği, eğer dini gerekçelerle kaçmışsa ona sahip çıkılması gerektiği, ancak şahsi nedenler yüzünden kaçmışsa iade edilmesi gerektiği anlatılır.
Saff Sûresi
13. Sıra halinde olmak demektir. Müminlerin savaşta sıra halinde olmasından dolayı Sûre bu isimle anılmıştır.
14. 1-14 ayetler arasında verilen sözü yerine getirmek gerektiğinden, aksi takdirde bu durumun Allah'ın öfkesine sebebiyet vereceğinden, Hazreti İsa’nın peygamber efendimizin geleceğini müjdelemesinden, azaptan kurtaracak olan ticaretten, bu ticaretin: Allah'a iman, peygambere iman etmek, mal ve can ile Allah yolunda çalışmaktan ibaret olduğundan ve Allah'ın dininin yardımcıları olmak gerektiğinden bahsedilir.
Cuma Sûresi
15. Cuma namazından bahsedilir. 1-11 ayetler arasında Allah'ı göklerde ve yerde olan herşeyin tesbih ettiğinden, peygamberin öneminden, dinlerinin gereğini yerine getirmeyenlerin kitap yüklü merkep gibi olduğundan, Cuma ezanı okunduğu zaman namaza gelmekten ve hatibi hutbede dinlemek gerektiğinden bahsedilir.
Münafikun Sûresi
16. Münafıkların durumundan bahsedilir. 1-11 ayetler arasında münafıkların peygamberin huzuruna çıktıkları zaman doğruları konuştukları ama gerçekte yalancı oldukları, istiğfara yanaşmadıkları, yalan söyledikleri kesin olmasına rağmen yine de inkâr ettikleri, ölüm gelmeden önce infakta bulunmak gerektiği anlatılır.
Teğabun Sûresi
17. Aldanma demektir. Kıyametin bir ismidir. Zira bir çok insan o gün beklentilerini göremeyince aldandıklarını anlayacaklar.
18. 1-18 ayetler arasında Allah'ı göklerde ve yerde olan herşeyin tesbih ettiğinden, kafirlerin kıyametten sonra dirileceklerine inanmadıkları, kıyamet koptuktan sonra bazı insanların beklentileri çıkmayacağı için aldanmış oldukları, eşlerden ve çocuklardan bazılarının düşman oldukları, onlara karşı dikkatli olmak gerektiği, gücün yettiği kadar Allah'tan korkmak gerektiği ve ihtiyaç sahiplerine ödünç vermek gerektiği anlatılır.
Talak Sûresi
19. Boşama demektir. Boşanma ve sonuçlarından bahsedilir.
20. 1-12 ayetler arasında boşanmadan, boşanma sonrası tahakkuk eden nafaka, iddet ve mesken hakkından, takvalı olmanın insana çok şey kazandıracağından, Allah'ın emirlerine karşı gelenlerin şiddetli bir şekilde hesaba çekileceğinden ve Allah teâlânın yüceliğinden bahsedilir.
Tahrim Sûresi
21. Haram kılmak demektir. Hazreti peygamberin rivayetlere rahatsız edici kokusu olduğunu zannettiği balı eşinin isteği üzerine kendisine yasak kılmasından bahsedilir.
22. 1-5 ayetler arasında helal olan bir şeyin gerekçe olmadan haram sayılmaması gerektiğinden ve Allah teâlânın peygamber efendimize Kuran Vahyi dışında da bilgi verdiğinden bahsedilir.
23. 6-12 ayetler arasında müminlerin, ailelerini ateşten korumaları gerektiği, samimi bir şekilde tövbe etmekten, kafir ve münafıklara karşı sert olmaktan, ayrıca Dört kadından bahsedilir. Nuh ve Lut peygamberin nikahı altında olmasına rağmen iman etmeyen karılarından ve Firavun gibi bir zorbanın nikahı altında olmasına rağmen yine de iman eden firavunun eşinden bahsedilir. Dördüncü olarak Meryem'in iffetli bir kadın olduğundan bahsedilir ve Sûre biter.
29.CÜZ’Ü TANIYALIM
1. Bu cüzde Mülk, Kalem, Hakka, Mearic, Nuh, Cin, Müzzemmil, Müddessir, Kıyamet, İnsan ve Mürselat Sûreleri yer almaktadır. İnsan Sûresi Medine'de diğerleri Mekke'de nazil olmuştur.
Mülk Sûresi
2. Yönetim demektir. Tüm canlıların ve cansızların idaresi Allah'a aittir. Ahiret hayatı ve Allah teâlânın varlığının delillerinden bazıları anlatılır.
3. 1-18 ayetler arasında Allah teâlânın yüceliğinden, onun semayı muazzam bir şekilde yarattığından, cehennemin dehşetli bir yer olduğundan, oraya girenlerin suçlarını itiraf edeceğinden, Allah teâlânın tüm gizlilikleri bildiğinden, yer yüzünün insanın yaşam biçimine uygun olarak yaratıldığından bahsedilir.
4. 19-30 ayetler arasında Allah teâlânın varlığının delillerinden bazıları anlatılır. Kıyametin kesinlikle kopacağı, koptuğu zaman kafirlerin yüzlerinin kapkara olacağı, Allah'tan başka koruyan ve kollayan olmadığı, su kesilse ondan başka kimsenin bir su bile var edemeyeceği anlatılır.
Kalem Sûresi
5. 1-16 ayetler arasında hazreti peygamberin önemli ve örnek bir şahsiyet olduğundan bahsedilir. Ayrıca hazreti peygambere karşı komplo kuran bir takım kişiliksiz ve soysuzların burunlarından tutularak yakalanacağı haber verilir.
6. 17-33 ayetler arasında bahçe sahibi üç arkadaşın durumları anlatılır. Bahçeden toplanan mahsulü kimseye vermemek için sabah erkenden hasat etmeye gitmeye karar verirler. Allah teâlâ da onların bahçelerine bir felaket gönderir. Onlar pişman olurlar ama iş işten geçmiş olur.
7. 34-52 ayetler arasında müminlerin kafirler gibi olmadıkları, kafirlerin yaptıkları suçların cezasını çekecekleri, Allah Teâlâ' nın onların hesabını bizzat kendisinin soracağı anlatılır. Ayrıca peygamber efendimize Yunus peygamber gibi acele etmemesi gerektiği de anlatılır. Hazreti Yunus Allah'tan bir izin gelmeden kavmini terk etmiş, Allah Teâlâ da onu fırtına, deniz, balina ile imtihan etmiştir. Son ayetlerde ise kafirlerin gözleri ile peygamber efendimize neredeyse nazar edecekleri anlatılmıştır.
Hakka Sûresi
8. Hakka, burada helak edilen kavimlere geleceği vaat edilen azabın hak olduğu anlamındadır.
9. 1-12 ayetler arasında Semud kavmi ve Firavun halkının iman etmediği, peygamberlerini yalanladıkları için azabı hak ettikleri anlatılır.
10. 13-52 ayetler arasında kıyametin kopacağı, sura üfürüleceği, bazılarının kitaplarını sağdan alacakları, bazılarının ise soldan alacakları anlatılır. Kitabını sağdan alanların sevinç içinde olacakları, soldan alanların ise helak olmak istedikleri anlatılır. Kıyamet gününde samimi dostların kalmayacağı, herkesin kendi hesabını kendisinin vereceği, Kuran'ın Allah kelamı olduğu, eğer peygamber kendi katından Allah adına bir şeyler uydursa idi Allah teâlâ tarafından şah damarının kesileceği anlatılır. Yani hazreti peygamber Allah'tan izin almadan dini bir emir ve yasakta bulunmamıştır.
Mearic Sûresi
11. Merdivenler demektir. Mirac kelimesinin çoğuludur. Ana konusu ahiret hayatıdır.
12. 1-18 ayetler arasında kıyametin kopmasından, kafirleri koruyacak kimsenin olmayacağından, Meleklerin ve Cebrail'in elli bin seneye tekabül eden bir gün içinde Allah'ın yanına çıktıklarından, kişinin kıyametten sonra kendisini kurtarmak için sahip olduğu herşeyi feda edeceğinden bahsedilir.
13. 19-44 ayetler arasında insanın, başına bir iyilik geldiği zaman sevinen, bir kötülük geldiği zaman velvele koparan bir şekilde olduğu, namaz kılanların, namazlarına devam edenlerin, fakir fukara hakkı gözetenlerin ise iyilerden oldukları, Allah'a ve ahiret gününe iman etmekten imtina edenlerin kendi hallerine bırakılmaları, onların hesabını Allah'ın göreceği anlatılır.
Nuh Sûresi
14. Nuh peygamberin mücadelesi anlatılır bu Sûrede. 1-28 ayetler arasında Nuh peygamberin davası ve daveti anlatılır. Gece gündüz, gizli ve açık kavmini davet eder ama kavmi putlara tapmaktan vaz geçmez. Hazreti Nuh'un kavminin taptığı Yeğus, Yeuk, Nesr adlı putlardan bahsedilir. Son ayetlerde ise Hazreti Nuh'un kafirler için yaptığı beddua ve iman edenler için yaptığı dua yer alır.
Cin Sûresi
15. Hazreti peygamber dinlemeye gelen cinlerin konuşmaları anlatılır.
16. 1-28 ayetler arasında hazreti peygamberi gizlice dinleyen cinlerin konuşmaları yer alır. Bu konuşmalara göre: Cinlerin bir kısmı mümin, bir kısmı da kafirdir. Cinler Vahyi elde etmek için melekleri takip ederken bir ateş topu tarafından uzaklaştırıldıkları, gaybı Allah'tan başka kimse bilmez.
Müzzemmil Sûresi
17. Örtüsüne bürünen demektir. Peygamber efendimiz ilk Vahyi aldıktan sonra bir titreme almış. Bunun üzerine üstüne bir örtü çekerek ısınmaya çalışmıştır. Rabbimiz teâlâ da ona "ey örtüye bürünen!" Diye hitap etmiştir.
16. 1-20 ayetler arasında peygamber efendimize gece namazına kalkması emredilmiş, müminlerin de buna iştirak ettikleri vurgulanmıştır. Gece ibadetine dikkat çekilir, gece ibadetinin çok etkili olduğu ifade edilmiştir. Kıyametin bazı sahneleri de Sûre içinde yer almaktadır.
Müddessir Sûresi
17. Örtüsüne bürünen demektir. Peygamber efendimiz ilk Vahyi aldıktan sonra bir titremiştir. Örtüye bürünen peygamber efendimize Allah Teâlâ: "Ey örtüsüne bürünen!" Diye hitap etmiştir.
18. 1-31 ayetler arasında Allah teâlâ peygamber efendimize kalkıp kavmini uyarmasını istemiştir. Peygamber efendimiz de kavmini toplayıp halkını uyarmıştır. Ancak bazı kimseler peygamber efendimizi dinleyip, sözlerini düşündükten sonra iman etmekten vazgeçmişlerdir. Allah Teâlâ da bu durumu bu ayetlerde anlatmıştır.
19. 32-56 ayetler arasında kıyametin kopmasından, cehenneme girenlerin cehenneme girme sebeplerinin başında namaz kılmadıkları, miskinlere yardım etmedikleri ve oyun eğlenceye dalanlarla birlikte daldıkları anlatılır. Bu kimselere kimsenin şefaat etmeyeceği, şefaatin fayda vermeyeceği, aslandan kaçan zebralar gibi Kuran'dan kaçtıkları da anlatılır.
Kıyame Sûresi
20. Kıyamet gününün ismidir. Ayağa kalkma demektir. Herkesin öldükten sonra ayağa kalkmasını ifade etmek için kıyamet kelimesi kullanılmıştır.
21. 1-40 ayetler arasında kıyamet gününe yemin edilir, Allah Teâlâ' nın parmak uçlarındaki çizgileri dahi bir araya getireceği, vahiy alan peygamber efendimizin vahiy esnasında acele etmemesi gerektiği de anlatılır. İnsanın dünyayı çok sevdiği, kıyamet gününde bazı yüzlerin parıldar olduğu, can boğaza geldiği zaman geri dönüşün olmadığı ve Allah Teâlâ' nın yüceliğinden bahsedilir.
İnsan Sûresi/Dehr Sûresi
22. Medine'de nazil olmuştur. Konusu ahiret hayatıdır.
23. 1-23 ayetler arasında insanın, yaratılmadan önceki halini hatırlamadığı, insana hak ve batıl iki yolun gösterildiği, iyilerin cennete girmelerine vesile olan ameller, bu amellerin başında karşılık beklemeden yapılan yardımlar, cennet ehline verilen nimetler anlatılır.
24. 24-31 ayetler arasında sabır, zikir, namaz emredilir. Kuran'ın zikir olduğu, dileyenin öğüt alacağı, dileyenin almayacağı, Allah Teâlâ' nın dilediği kimseyi de rahmetine dahil edeceği anlatılır.
Mürselat Sûresi
25. Gönderilenler demektir. Bununla maksat meleklerdir. Sûrede on defa "O gün geldiğinde yalanlayanların vay haline!" geçmektedir.
26. 1-19 ayetler arasında Allah teâlâ tarafından gönderilen meleklere yemin edilir ardından kıyametin kesinlikle kopacağı ve ahiret hayatının hak olduğu vurgulanır.
27. 20-50 ayetler arasında insanın yaratılışından, yerin ve göğün yaratılış şeklinden, kıyametin kopma şeklinden, din gününü inkâr edenlerin ceza göreceğinden, müttakilerin cennete gireceğinden, Allah'ın sözünden başka söze inananmamak gerektiğinden bahsedilir.
30.CÜZ’Ü TANIYALIM
Bu cüzde Nebe, Naziat, Abese, Tekvir, İnfitar, Mutaffifin, İnşikak, Buruc, Tarık, Âla, Ğaşiye, Fecr, Beled, Şems, Leyl, Duha, İnşirah, Tin, Alak, Kadr, Beyyine, Zilzal, Adiyat, Karia, Tekasür, Asr, Hümeze, Fil, Kureyş, Maun, Kevser, Kafirun, Nasr, Mesed, İhlas, Felak ve Nas sûreleri yer alır. Beyyine, Zilzal ve Nasr Sûreleri Medine'de, diğerleri de Mekke'de nazil olmuştur.
Nebe Sûresi
Nebe, haber demektir. Buradaki haberden maksat kıyametin haberidir. Sûreyi üç bölümde incelemek mümkündür.
1-16 ayetler arasında kıyametin kopmasından şüphe duyanlara "ileride farkına varacaklar" ikazı yapıldıktan sonra Allah teâlânın varlığının delillerinden bazıları anlatılır. Yerin bir döşek gibi yaratıldığından, dağların yere sağlamlık kazandırmak için çivi gibi çakıldığından ve türlü türlü nimetlerin yaratıldığından bahsedilir.
17-30 ayetler arasında kıyametin kopma şeklinden ve cehenneme girenlerin karşılaşacağı dehşetli manzaralar anlatılır.
31-40 ayetler arasında ise cennete girenlerin göreceği nimetler ile Allah teâlânın huzurunda izin almadan kimsenin konuşamayacağından ve hesap günü geldiğinde kafirlerin toprak olmayı isteyecekleri anlatılır.
Naziat Sûresi
Naziat, zorla çekip çıkaran demektir. Bunlar kafirlerin canlarını zorla çekip çıkaran ölüm melekleridir.
1-14 ayetler arasında Allah teâlânın verdiği görevleri yerine getiren meleklerin vazifelerinden ve kıyametin kesinlikle kopacağından bahsedilir.
15-26 ayetler arasında Hazreti Musa'dan ve iman etmeyen firavundan bahsedilir. Firavun kendisini ilah olarak görecek kadar ileri gitmesine rağmen Allah Teâlâ onu uyarmak için Peygamber göndermiştir.
27-46 ayetler arasında Allah Teâlâ' nın yüceliğinden, kıyametin kopacağından ve kıyametin kopma gününün Allah'tan başka kimse tarafından bilinmediğinden ve cehennemin dehşetli bir yer olduğundan bahsedilir.
Abese Sûresi
Abese, yüzünü astı, eşitti demektir. Hazreti peygamberin uyarıldığı sûrelerden biridir.
1-16 ayetler arasında hazreti peygamberin uyarılması anlatılır. Rivayetlere göre peygamber efendimiz Mekke'nin ileri gelenleri ile bir mecliste otururken âma olan Abdullah b. Ümmü Mektum Rasûlullah'a seslenir. Peygamber efendimiz Mekke'nin ileri gelenlerini hep bir arada bulamadığı için yüzünü o eşitir ve meclise döner. Bunun üzerine Allah teâlâ peygamber efendimizi uyarır.
17-32 ayetler arasında insanın nankör olduğu anlatılır. Zira o yoktan var edilmiş ve kendisine türlü nimetler verilmiş, yine de nankörlük etmiştir.
33-42 ayetler arasında kıyametin kopmasından ve koptuktan sonra aile fertlerinin birbirlerinden kaçmaları anlatılır. Bazı yüzlerin ak bazı yüzlerin ise kara olacağı da anlatılır.
Tekvir Sûresi
Tekvir, güneşin ışığının ve enerjisinin alınıp dürülmesi demektir.
1-14 ayetler arasında kıyametin kopma şeklinden bahsedilir. Güneşin ışığının alınması, yıldızların dökülmesi gibi. Ayrıca diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına Allah teâlâ "Neden gömüldüklerini soracak" onları gömenleri muhatap bile almayacak.
15-29 ayetler arasında Allah teâlâ yeminli ifade ile Kuran'ın değerli olan Cebrail aracılığıyla gelen bir kitap olduğu, onun şair ve kahin sözü olmadığı ve dileyenin öğüt alacağı anlatılır.
İnfitar Sûresi
İnfitar, parçalanma/yarılma demektir.
1-19 ayetler arasında önce kıyametin kopma esnasında vuku bulacak bazı gök ve yer olaylarından sonra insanın hiçbir şey değilken Allah'a meydan okumaya iten sebebin ne olduğu sorulur. Ardından din gününde kimsenin kimseye hiçbir fayda veremeyeceği anlatılır.
Mutaffifin Sûresi
Mutaffifin, ticarete dolandırıcılık katan kişi demektir.
1-6 ayetler arasında ölçü ve tartıda hile yapanların Allah teâlânın huzuruna toplanıp hesap vereceği anlatılır.
7-17 ayetler arasında facirlerin, günahı işlemekten utanmayanların siccin isimli cehenneme atılacağı anlatılır. Allah Teâlâ' nın cemalinden mahrum edilecekleri anlatılır.
18-36 ayetler arasında iyilerin nimetler içinde olacakları, zira dünyada kafirlerin alaylarına maruz kaldıkları ve sabrederek cenneti hak edişleri anlatılır.
İnşikak Sûresi
İnşikak, yarılma demektir. Burada göğün yarılması anlamındadır.
1-15 ayetler arasında kıyametin kopması esnasında vuku bulacak göğün yarılması, yerin yayılması ve insanın eninde sonunda Rabbine kavuşması, hesap kitabı sağdan verilenlerin kolaylık göreceği, kitabı soldan verilenlerin ise zorluk çekeceği anlatılır.
16-25 ayetler arasında Allah Teâlâ bazı zamansal olaylara yemin vurgusu yaptıktan sonra insanın ahiret gününde halden hale gireceğini belirtir. Bazı kimselerin iman etmekten imtina ettiği, bazılarının ise iman ettiği vurgulanır.
Buruc Sûresi
Buruc, gökteki yıldızlar grubuna denir. Burc kelimesinin çoğuludur.
1-11 ayetler arasında ateş çukuruna atılan müminlerin ve onlara bu azabı reva gören kafirlerin durumundan bahsedilir.
12-22 ayetler arasında Allah teâlânın azabının çetin olduğundan, onun affeden ve seven olduğundan, arşın sahibi olduğundan ve dilediğini yaptığından bahsedilir.
Tarık Sûresi
Tarık, delip geçen yıldız demektir.
1-17 ayetler arasında insanın kendi yaratılışına bakması gerektiği, Allah'ın huzurunda hiçbir gücün onu korumayacağı ve tuzak kuranlara Allah Teâlâ' nın fırsat verdiği zira tuzakları boşa çıkaranın Allah olduğu anlatılır.
Âla Sûresi
Âla, en yüce demektir.
1-19 ayetler arasında Allah teâlânın yüceliğinden, öğüdün Allah'tan korkana fayda vereceği, eşkıya ruhlu kimseye fayda vermeyeceği ve dünya hayatı yerine ahiret hayatının daha tercihe şayan olduğu anlatılır.
Ğaşiye Sûresi
Ğaşiye, kaplayan, örten demektir. Her tarafı kuşatacak olan kıyamet anlamındadır.
1-16 ayetler arasında kıyamet günü geldiğinde yüzlerin korkudan donup kalacağı, dünya hayatını boş şeyler ile dolduran kimsenin cehenneme atılacağı ve bazı yüzlerin çok güzel olacağı, cennet nimetlerine kavuşacağı anlatılır.
17-26 ayetler arasında Allah Teâlâ' nın varlığının delillerinden bazıları anlatılır. Devenin yaratılışı, göklerin ve yerin yaratılış şekilleri anlatılır. Son olarak da peygamber efendimize hitaben: "Sen onların üzerine zorba değilsin. Dileyen iman eder dileyen etmez, onların hesabının Allah'a ait olduğu vurgulanır"
Fecr Sûresi
Fecr, sabah namazı vakti aydınlığı demektir.
1-14 ayetler arasında Allah teâlâ bazı zamansal olaylara yemin eder. Ardından akıllarını kullanamadıkları için helak edilen kavimlerden bir kaç tanesi anlatılır. Kendisinin daima gözetleme yaptığı vurgusu yapılır.
15-30 ayetler arasında insanın nimet kazandığı zaman kendisine değer verildiğini, nimet elinden alındığı zaman ise nankörlük yaptığı anlatılır. İnsanın kıyamet koptuktan sonra aklını başına alacağı ama bunun da fayda vermeyeceği vurgusu yapılır. Ardından mütmain nefsin razı olunmuş bir şekilde cennete gireceği söylenir ve Sûre biter.
Beled Sûresi
Beled, şehir demektir. Burada Mekke şehri anlamındadır.
1-20 âyetler arasında öncelikle kendisini yenilmez zanneden insanın da yenileceği anlatılır. Sonra akabe'nin ne olduğunun cevabı verilir. Son olarak da hesap kitaplarını sağdan veya soldan alanların durumuna değinilir.
Şems Sûresi
Şems, güneş demektir.
1-15 âyetler arasında Allah teala bazı zamansal olaylara yemin ettikten sonra insana iyiliğin de kötülüğün de ilham edildiğini anlatır. Ama insan iyi olmak yerine kötü olmayı tercih etti. Son olarak da Salih peygamberin mucizesi olan deveyi kesenlerin karşılaşacağı ceza söylenir.
Leyl Sûresi
Leyl, gece vakti demektir.
1-21 âyetler arasında Allah teala bazı zamansal olaylara yemin ettikten sonra insanların değişik işler yaptığını belirtir. Bazıları kötülük yapmayı huy edindiği için ona kötülük yapmak kolay gelir. Bazıları da iyi olmayı huy edindiği için ona iyilik yapmak kolay gelir.
Duha Sûresi
Duha, kuşluk vaktinin başlangıcıdır.
1-11 âyetler arasında Allah teala bazı zamansal olaylara yemin ettikten sonra peygamber efendimizi yalnız bırakmayacağını belirtir. Sonra peygamber efendimizin de yapmasını istediği bazı davranışları hatırlatır.
İnşirah Sûresi
İnşirah, gönül rahatlığı demektir.
1-8 âyetler arasında Allah teala peygamber efendimize ihsan ettiği bazı nimetleri hatırlatır. Her zorluğun içinde bir kolaylığın olduğu iki defa vurgulanır ve daima Allah'a yönelinmesi gerektiği ifade edilir.
Tin Sûresi
Tin, incir demektir. İncirin kendisi ya da yetiştiği yer kast edilmiştir.
1-8 âyetler arasında incir, zeytin, Sina dağı ve Mekke'ye yemin edildikten sonra insanın en mükemmel şekilde yaratıldığı; iman eden ve salih amel işleyenler hariç insanların cehennemin dibine girecekleri vurgusu yapılır.
Alak Sûresi
Alak, kan pıhtısı demektir.
1-19 âyetler arasında kandan yaratılan insanın okuması gerektiği, ancak insanın kendisini ilahtan müstağni gördüğü ve Allah'a meydan okuduğu anlatılır. Allah Teala' da bu meydan okumaya cevap verir ve cehennem zebanileri ile bu meydan okuyanları karşılayacağını belirtir.
Kadr Sûresi
Kadr, değer demektir.
1-5 âyetler arasında kadir gecesinin değerinden ve değerini neden aldığından bahsedilir.
Beyyine Sûresi
Beyyine, kesin bilgi demektir.
1-8 âyetler arasında ehli kitabın kesin delillere rağmen inatları ve kıskançlıkları nedeniyle iman etmedikleri anlatılır. Sonra müminlerin yer yüzünün en hayırlı canlısı olduğu, kafirlerin ise en kötü canlısı olduğu vurgulanır.
Zilzal Sûresi
Zilzal, deprem demektir.
1-8 âyetler arasında kıyamet öncesi vuku bulacak olan deprem ve sonuçlarından bahsedilir. Bu deprem tüm dünyayı yok edecek ve en ufak iyiliği ya da kötülüğü olan insan bunun karşılığını mutlaka görecektir.
Adiyat Sûresi
Adiyat, koşan atlar demektir.
1-11 âyetler arasında Allah teala atlı süvarilerin savaş durumlarını anlattıktan sonra insanın rabbine karşı çok nankör olduğu ve kendisinin de buna şahit olduğu anlatılır.
Karia Sûresi
Karia, ansızın gelen demektir.
1-11 âyetler arasında ansızın gelecek olan kıyamet ve sonrasındaki hesap verme olayı anlatılır.
Tekasür Sûresi
Tekasür, çoklukla övünme demektir.
1-8 âyetler arasında çoklukla övünmenin kötü bir ahlak olduğu ve her nimetin hesabının sorulacağı vurgusu yapılır.
Asr Sûresi
Asr, zaman dilimi demektir.
1-3 âyetler arasında iman edenler, salih amel işleyenler, sabrı ve hakkı tavsiyeleşenler hariç herkesin zararda olduğu vurgulanır.
Hümeze Sûresi
Hümeze, yüz hareketleri ile küçümsemek, alaya almak demektir.
1-9 âyetler arasında insanın onuruna yakışmayacak şekilde onunla sesli veya sessiz alay etmenin ne kadar büyük cezalara sebep olacağı anlatılır.
Fil Sûresi
Fil, malum hayvandır.
1-5 âyetler arasında peygamber efendimizin doğumundan önce vuku bulan Fil olayı anlatılır.
Kureyş Sûresi
Kureyş, peygamber efendimizin de içinde bulunduğu üst kimlik kabiledir.
1-4 âyetler arasında Kureyş kabilesine verilen güvenlik ve ekonomik zenginlik nimeti anlatılır. Bu nimetlerin karşılığında ise onlardan ibadet etmeleri istenir.
Maun Sûresi
Maun, küçük yardım demektir.
1-7 âyetler arasında ibadetin içine riyanın karışmaması gerektiği ve yardımseverlik vurgusu yapılır.
Kevser Sûresi
Kevser, bolluk demektir.
1-3 âyetler arasında peygamber efendimizin şahsı manevisinin Allah teala tarafından korunmuş olduğu anlatılır. Ona söz ile dahi dokunanın mutlaka karşılığını göreceği vurgulanır.
Kafirun Sûresi
Kafirun, kafirler demektir.
1-6 âyetler arasında kafirlerin dinlerinden uzak durulması gerektiği anlatılır.
Nasr Sûresi
Nasr, yardım ve zafer demektir.
1-3 âyetler arasında peygamber efendimize, Allah'tan gelen yardım ne kadar büyük olursa olsun daima istiğfar ve tevbeyi bırakmaması gerektiği anlatılır.
Tebbet Sûresi
Tebbet, ellerin kuruması anlamında beddua olarak kullanılır.
1-5 âyetler arasında peygamber efendimize sürekli sıkıntı çıkaran Ebu Leheb ve karısının beraberce cehenneme gireceği anlatılır.
İhlas Sûresi
İhlas, arındırma demektir. Burada Allah'a olan imanı şirkten arındırma anlamına gelir.
1-4 âyetler arasında Allah tealanın tek ilah olduğu, kimseye muhtaç olmadığı, kimsenin babası ya da evladı olmadığı ve kimsenin ona denk olmadığı anlatılır.
Felak Sûresi
Felak, yarılma demektir. Burada sabahın geceden yarılarak çıkması anlamındadır.
1-5 âyetler arasında her türlü yaratığın şerrinden sabahın rabbine sığınılması gerektiği anlatılır.
Nas Sûresi
Nas, insan demektir.
1-6 âyetler arasında her türlü maddi ve manevi sıkıntıdan, nazardan, büyüden Allah'a sığınılması gerektiği anlatılır.
0 Comments
Yorum Gönder